SİZİ GİDİ DİJİTAL KAFALILAR;
Kıymetli okuyucularım…
Öncelikle ilk yazıma gösterdiğiniz ilginiz beni pek memnun dahi mutlu etti, hepinize minnettarım.
O zaman haydi bu ikinci yazımda ise size Sinema ve Siyaset arasındaki, içinde olmayan kimsenin bilmediği sırlı hikayeyi anlatayım.
Hikaye aslen bu gün var olan bir hikaye değil. Yani neredeyse beşyüz yıllık bir hikaye;
Yazdığımız filmlerimizde küreselciler diye bahsettiğimiz kişiler hemen beş yüzyıldır topraklarımızda bizleri ve kaynaklarımızı muhtelif kurum, kuruluş yada şahıslar yolu ile idare ediyorlar… Yada ettiklerini zannediyorlar.
İyide bu konunun Sinema ile ne alakası var derseniz? Ki deyin? Çünkü meraklanmadan, sahip çıkmadan yurdumun dertlerine derman bulamayız.
Sinema, Hollywood örneğinde olduğu üzere tarihi bile bir halt olmayan milletleri (Amerika) yalancı kahramanlar yolu ile dünyanın en delikanlı devleti haline getirir. Getirdi. Ancak her yalanın ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır. Yüz yıl sonunda Hollywood’un tüm yalanları ortaya çıktı… Bu filmlerin hikayelerinin boş olduğu ellerindeki hikayeleri bitince ayrıca dolar yani paralarının karşılığı olmayan bir kağıt parçası olduğu ise benim milletim milli lirasına sahip çıkınca ortaya çıktı.
Eee! Sonuç?
Sonuç dijital film kanallarının (Amerikan) aylık nakit topladıkları para… Yani silah, uyuşturucu vs. satışların çok üstünde bir para. Hemde aylık milyarlarca dolar…
Daha açık söylersem bu dijital film kanallarına dünyada milyonlarca abone, buna sizde dahilsiniz, küreselcilere abone olup onların davalarına hizmet ediyorlar, ediyoruz.
Diğer yandan bizim sinema salonlarımız kapanıyor.
Yaptığımız filmler içinde Lezbiyen yada uyuşturucu konusu geçmiyorsa bu dijital kanallarda gösterime giremiyoruz.
Şimdi ben size şunu izleyin yada, şunu çocuğunuza izletin diyecek bir milli kanal alternatifi bulup söylerim ama maalesef son yirmi yıldır zaten milli olan tv kanallarımızında aşk, meşk, aldatma konularını işleyip çuvallarla para ve reyting almaları sonucu… Bir milli kanalımızın kalmadığı kanaatindeyim.
Türk sinemasına Allahtan cc. Rahmet, Netflix ve yerli uşaklarına bol seyircili yüzyıllar ön görüyorum.
Yaa! 73 yılında mini etekli filmleri yazlık sinemaları doldurup izletenler… Şimdi Amerikan sinemasının Türkiye temsilciliğini yapıyorlar…
Ama biz daha ölmedik ve ölen hayvan imiş ‘Aşık’lar ölmez….
Cuma tekrar görüşüp konuyu açalım dostlar.
